Kadı, tarihte İslam ülkelerinde insanlar arasında meydana gelen hukuki anlaşmazlıkları sonuçlandırmak, hukuka aykırı davranışların cezasını hükme bağlamak, verdikleri hüküm ve cezaları infaz etmek üzere devletin yetkili kurumları tarafından görevlendirilmiş kimsedir. Kadılara dinî, malî, idarî, eğitim-öğretim gibi görevlerin verildiği de görülmüştür.
Arapça "hüküm, karar, hakimlik" anlamlarına gelen ve İslam hukukunda yargısal faaliyeti ifade eden "kaza" kökünden gelir.
İslam dininin peygamberi, ilk kadı sıfatıyla İslam toplumunda birçok hukuksal çekişmeyi karara bağlayıp yargısal fonksiyon icra etmiştir.[1]Kadılık, genişleyen Müslüman toplumlarda yaygınlaşmış, Müslüman Türkler'e kadar gelmiştir.[2] 1924 yılında çıkan bir kanunla Türkiye'de kadılık sistemi kaldırılmış ve yerine hakimler atanmaya başlamıştır.[2]
Tarihi gelişim
İslam peygamberi Muhammed, kurduğu Medine site devletinde yasama-yürütme ve yargıyı birlikte temsil etmiş[3] ve İslam öncesi toplumda örf ve adete dayalı olarak yürütülen yargılama usulünü belli esaslara bağlayıp bir kamu görevi haline getirmişti.[2] Bu dönemde kimi sahâbîlereMedine'de yargı yetkisi verdiği, bazılarını cezaların infazına memur ettiği, Hicaz bölgesinde ve Güney Arabistan'da yeni fethedilen şehir ve bölgelere idarî işleri yürütmek valiler tayin ettiği ve onlara yargı görevi de verdiği bilinmektedir.[1] Ondan sonra bu görevi Dört Halife aldı.
Halife Ömer devrinde ülkenin fetihlerle genişleyip idarî ve kazâî işlerin çoğalmasının ardından başta Medine olmak üzere Mısır, Irak ve Suriye bölgelerindeki şehirlere ayrıca kadılar tayin edildi.[2]Emevî Devleti'nin ilk halifesi Muaviye, başşehir Dımaşk'ta yargı yetkisini tayin ettiği kadıya devredip yargı işleriyle hiç meşgul olmamış; taşrada da valiler yargı yetkilerini tayin ettikleri kadılara devretmişlerdir.[1]Abbasiler döneminde Halife Harun Reşid, önce şehirlere tayin edilecek kadıların seçiminde kendisine yardımcı olması için Hanefî mezhebinin meşhur hukukçusu Ebu Yusuf 'u kādılkudât olarak tayin etti.[1]
Endülüs ve Mısır'da Abbasiler'deki kadılık kurumu benzer şekilde uygulandı. Fatimiler'den El-Mustansır'ın kadılık görevi verdiği Ebu Muhammed, kadılıkla vezirliği bir araya getiren ilk şahıs oldu.[2]
Selçuklar, İlhanlılar, Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkmen devletlerinde de kadılar görev yapardı.[2]
Osmanlı Devleti'nde kendinden önceki İslam devletlerindeki adliye teşkilatının devamı niteliğinde bir adliye teşkilatı kurulmuş ve ilk olarak Osman Gazi tarafından kadı tayin edilmiştir. Bilecik'in fethinden sonra Bilecik
Kadılığı'na getirilen Dursun Fakih Osmanlı kaynaklarında rastlanan ilk kadıdır.[4] Osmanlı Devleti'nde kadı hem bir hukukçu, hem bir idare adamı olarak görev yapmıştı. İlk ve en önemli görevi hukuki görevi idi. 16. yüzyılda kadılık kurumunun işleyişinde bozulmalar olmuş; 18. yüzyıl başlarında, III. Selim ve II. Mahmud dönemlerinde yenilik girişimleri yapılmıştı. Cumhuriyet dönemi ile birlikte Türkiye'de kadılık sistemi ortadan kaldırıldı ve yerini nizami mahkemeler aldı.
^abcdAtar, Fahrettin. "Kadı"(PDF). islamansiklopedisi.info. Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 24, Yıl :2001. 19 Şubat 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 29 Mayıs 2017.
^Kesenceli, Resul. "Osmanlı'da Kadılık Yargı Yönetimi"(PDF). www.somuncubaba.net/. Somuncu Baba, Sayı 170, Yıl 2014. 18 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi(PDF). Erişim tarihi: 29 Mayıs 2017.