Hutuvat-ı Sitte, Said Nursî'nin 1920 yılında İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edilmesi üzerine, işgal kuvvetleri aleyhine kaleme aldığı bir risaledir.
Kelime mânâsı olarak "6 adım" demektir.[1] Nursî, bu risalede millî mücadele, bağımsızlık, İslamiyet ve İslam âlemi aleyhine yürütülen faaliyetleri; insanların zayıf ve kötü yönlerinden faydalanılarak yalan propagandanın siyasete alet edilmesini; "6 adım" şeklinde tabir ettiği "intikam, makam, açgözlülük, ahmaklık, dinsizlik ve bağnazlık" hasletlerine karşı milletin uyanması ve uyanık olması gerektiğiniİ düşmana karşı mücadele edilmesi gerektiğini, düşmana biat etmenin doğru olmayacağını, düşmana biat etmek ile cesedimizle beraber ruh ve vicdanımızın da yok olacağını ama yüzlerine tükürülürse cesedimizin şehit olacağını ruh ve kalbimizin yaşayacağı gibi fikirlerini "hutuvât-ı sitte" tabir ettiği altı bölümde, soru-cevap şeklinde anlatmıştır.[2]
Yazıldıktan sonra gizli bir şekilde elden ele dağıtılan risale, Said Nursî hakkında ölü veya diri yakalama emri çıkartılmasına neden olmuştur.[1]
Kaynakça