Església de Sant Miquel de la Mosquera (Kelime anlamı ile La Mosquera'daki Aziz Miquel Kilisesi), Encamp, Andorra'da bulunan bir kilisedir. Andorra Kültür Mirası'nda kayıtlı bir miras varlığıdır. 16. yüzyılda inşa edilmiş ve 18. yüzyılda yenilenmiştir.[1]
Encamp'taki bu seçmen kilise, muhtemelen XVI. yüzyılın sonlarında, ilk olarak bir sunak parçasının yerleştirilmesiyle inşa edilmiş ve ilk kez 1611'de kayıt altına alınmıştır. 1769 yılında orijinal bina genişletilerek yenilenmiştir.
Daha sonra XIX. yüzyılda şapelin iç dekorasyonu değiştirilmiştir; ayrıca ressam Josep Oromí i Muntada bazı duvar resimleri yaparak yapıyı zenginleştirmiştir. Son olarak, 1974 yılında çatı yeniden yapıldı ve 2006 yılında Josep Oromí'nin resimleri son kez restore edildi.[2]
Yapının özellikleri
Kilise, Andorra'nın geri kalanındaki kırsal şapellerin çoğuna çok benzeyen bir mimari modeli izlemektedir.[3] Kilise, kısmen güney tarafındaki kayaya oyulmuş, oldukça basit bir yapıya sahip dikdörtgen bir plandadır. Şapelin duvarları taşla örülmüştür ve bir kısmı çamur harcıyla, bir kısmı ise çimentoyla sıvanmıştır. Caddeye daha fazla serbest geçiş sağlamak için cephelerden biri alçaltılmıştır. Çatısı ahşap levhadan yapılmış, üçgen biçimindedir.
Kapı kuzeydoğu cephesinde olup, burada bir açıklıktan biraz daha büyük iki küçük dikdörtgen açıklığın da bulunduğu görülmektedir. Ana cephede alt kısımda ponza taşından alçak kemerli iki pencere, üstte ise dikdörtgen bir pencere daha bulunmaktadır. Ana cephenin kuzeybatı yönündeki duvarında yarım daire kemerli bir çan kulesi yükselir. İçeride beşik tonozluapsis dışında nefin çatısı seyrek tonozludur. Zemin ve duvarların bir kısmı ahşap kaplıdır. Ana bölümde Başmelek Aziz Mikail ve Vaftizci Yahya'ya adanmış bir sunak vardır.[2]
Oromi'nin çalışması alçı üzerine tempera ile yapılmıştır. İkonografi apsisteki basit motiflerden oluşur ve tonozda daha ayrıntılıdır; İsa'nın başkalaşımı'nı ve Yasa TablolarınınMusa'ya teslimini temsil eder. Coll de Nargó'nun çalışmalarında olduğu gibi, resimlerin kompozisyonu, barok sunağı, koyu sarı tonlarının hakim olduğu senografik bir bütünle bütünleşmektedir.[3]