Aslen Elazığlı olan Erkan Oğur müziğe 4 yaşından itibaren keman, bağlama, flüt ve cümbüş çalarak başlamıştır. Onu Halk Müziği icrası konusunda teşvik eden ilkokul müzik öğretmeni "İlkokulu bitirdiğinde, bizim yöreden çalmadığı saz kalmamıştı." demiştir. Liseyi Ankara'da tamamlamış, ardından Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü ile başladığı üniversite hayatına Münih Üniversitesi Fizik Mühendisliği'nde okuyarak devam etmiştir. Müzisyen olmaya karar verdikten sonra eğitim görmek için Türkiye'ye dönmüş, İTÜ Türk Musikisi Devlet KonservatuvarıMüzik Teorisi Bölümünden mezun olmuştur.
Sanat hayatı
Çalışmalarında ağırlıklı olarak kopuz ya da dede bağlama, ud, e-bow, perdesiz gitar, klasik gitar, elektrogitar ve sesini kullanmıştır. Bunlar dışında birçok enstrümanı da albümlerinde başarılı bir şekilde çalmıştır. Gitar çalışında Jimi Hendrix'in bazı etkileri olmuştur. Telvin Trio ile birlikte çıkardığı Telvin albümünde doğaçlama caz denemeleri yapmıştır. Fretless albümü çıktığı yıl Avrupa'da yılın yaratıcı albümü seçilmiştir. Bir Ömürlük Misafir albümü olarak Türkiye'de daha sonra yayımlanmıştır. Türk müziğine icracı ve yorumcu olarak önemli katkılar yapmıştır. 1976'da icat ettiği perdesiz gitar[8] ile birlikte perdesiz bağlamayı da geliştiren kişi olarak dünya müzik literatüründe yerini almıştır. Oğur, 1984 yılında MFÖ grubunun "Ele Güne Karşı Yapayalnız" albümünde yer alan "Güllerin İçinden" şarkısına ve Yavuz Çetin'in 1997 yılında çıkardığı İlk albümünden Dünya adlı enstrümantal parçaya perdesiz gitarıyla eşlik etmiştir.
Müzik yaşamı boyunca pek çok müzisyene ilham kaynağı olduğu gibi bağlama ustalarına da işlerini yaparken âdeta sufle vermiştir. "İnsanın, salt yaşantısı ve yapıp ettikleri doğayla uyumlu olduğu müddetçe başarıya erişme şansı vardır." diyerek hayattaki duruşu hakkında ipucu vermiştir. Öyle ki saz ustası ve müzisyen Kemal Eroğlu meslek hayatını Erkan Oğur'u tanıdıktan önce ve sonra olarak ikiye ayırmaktadır.
Nisan 2021'de Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın'a bir türküsünde eşlik etmesi nedeniyle eleştirilere maruz kalmıştır. Eleştirmen Murat Meriç yazdığı yazısında "Erkan Oğur hâlden hâle geçerken onu görmek istemediğim tek noktaya da uğradı. Bunu müzik adına yaptığı muhakkak ama beni yaraladı. Bu yara zaman içinde kapanır, ara ara hatırladıkça sızlar belki ama Erkan Oğur’a bakış açımı, onun müziğinden aldığım zevki, müziğine olan tutkumu değiştirmez. Bu böyle bilinsin." ifadelerini kullanmıştır.[9]
Ayrıca Türk müziğine kazandırdığı "Neden geldim İstanbul'a" şarkısının orijinali "Neden geldim Amerika'ya"dır. Erkan Oğur, bu şarkıyı Amerika'da eğitim aldığı sırada keşfetmiştir. Kendisi bu olayı: "İlginç bir öyküsü var. O türkü, Aşil Ponolos adlı, Harput'tan Amerika'ya göç eden Elazığlı bir Ermeni vatandaşımızın bestelediği bir türküdür. New York'ta bir taş plakta çıktı. Amerika'da 1992 yılında, Amerika'ya göç eden göçmenlerin müzikleri ile ilgili bir kitap yayımlamış olan Jerry Silverman adlı bir müzikoloğun, kitabında Harput yöresinden kullanmak istediği bir türkü idi. Bana 'Bu parça hangi makamdadır, ne anlatıyor bu adam?' gibi sorular sordu, açıklama istedi. Ben de türküyü bu vesileyle ilk kez o zaman dinlemiştim. Türkünün orijinal ismi 'Neden geldim Amerika'ya?" olarak ifade etmiştir.[10]