Avından el alan

Bilge Karasu'nun 'Göçmüş Kediler Bahçesi' adlı kitabındaki 12 masaldan biri. Bu masal, yazarın ilk sayfada dediği gibi “Sevmenin simgesel olarak da, gerçek olarak da yemekten başka bir anlama gelmediği...” ni anlatır. Sevginin tutkuya dönüşmesi, bütünleşme, av ve avcı, ölüm ve kaybetme korkusu, bekleyiş, hayal kırıklığı ve sevgi adına sevgiliyi öldürmek üzerine kurulu üçlü bir ilişkiden bahseder. Bu duygu ve düşüncelerin insan üzerinde nasıl bir etki bıraktığını ve zamanla hayatı nasıl değiştirdiğini gösterir. Masal, Bilge Karasu estetiğiyle birbirinden farklı gibi duran fakat zaman içinde birbirini tamamlayan üç öyküyle anlatılır.

Masal, bir balıkçının tuttuğu bir balığın (bu herhangi bir balık değil balıkçının uzun zamandan beri peşinde olduğu bir balıktır) kolunu yutmasıyla başlar. Balık ve balıkçının arasında adının ne olduğu bilinmeyen bir ilişki başlar. Bu ilişki zamanla ölümcül bir tutkuya dönüşür. Balıkçı masal boyunca bu duygunun, bu ilişkinin ismini arar.

Dış bağlantılar