Atelektazi, akciğerin bir kısmının ya da akciğerlerden birinin tamamen büzüşmesi sonucu yeterince genişleyememesi ve böylece işlevini yitirmesidir. Atelektazi durumunda daha az hava içeren akciğer parankimi oluşur. Bu gelişme, oksijenlenmeyi azaltır ve enfeksiyona ortam oluşturur.
Yerlerine göre görülme sıklığı
Hastaların akciğer grafi ve toraks tomografilerinde saptanan atelektazi bölgeleri [1]
Atelektazi bölgeleri
n
%
Sol alt lob
36
53.7
Sol alt lob+Sol lingula
18
26.9
Sol alt lob+sol alt lob
9
13.4
Sol altlob+sağ alt lob
4
6.0
Türleri
Akciğer dokusundaki küçülmelerin patofizyolojisinde rezorpsiyon (havanın emilmesi), akciğer dokusunun sıkıştırılması (kompresyon) ve akciğerin büzüşmesi (konrtaksiyon atelektazisi irreverzibl yani geri dönüşümsüz olan tek atelektazi tipidir) önemli faktörlerdir. Olguların bir bölümünde bu faktörlerin ikisi ya da üçü birlikte etkili olabilir. Buna göre yapılan değerlendirmelerle aşağıdaki atelektazi türleri belirlenir:[2][3][4]
Akciğer dokusundaki küçülmelerin patofizyolojisinde resorbsiyon (havanın emilmesi), akciğer dokusunun sıkıştırılması (kompresyon) ve akciğerin büzüşmesi (kontraksiyon) önemli faktörlerdir. Bronşlardaki hava yollarının tıkanması, nefes yoluna yabancı bir cisim kaçması, büyümüş bir lenf düğümüyle oluşan dış basınç, bir ur (tümör) ya da anevrizma gibi nedenlerle atelektazi meydana gelir. Bölgeye yapılacak cerrahi bir girişim sonucu akciğerin bir ksımının genişleyememesi ya da bakteriyel bir enfeksiyonla da oluşabilen atelektezi, nedenine bağlı olarak yavaş ya da ani gelişim gösterebilir. Yeni doğan bebeklerde, rahim içi gelişim sürecinde solunum kanallarının çeşitli sıvılarla tıkanmasıyla ya da akciğer dokularının gelişememesiyle atelektazi oluşabilir.[5] atelektazi oluşum evresinde sigara etkeni çok önemlidir.