Among Nonbelievers (Türkçe: İnanmayanlar Arasında) 2015 yılı yapımı iki dilli (İngilizce-Hollandaca) ve konusu dünya genelinde tehlike altında yaşayan ateistleri özellikle Müslümanlıktan geçenleri anlatan bir belgeseldir. Ingiltere, Türkiye, Hollanda ve İsviçre'de çekilmiştir. Filmin yönetmeni Dorothée Forma dır. HUMAN tarafından yapılmış, Hollanda Humanizm Derneği tarafından da desteklenmiştir.[1] 2016 yılında Hollanda bulunan mülteci kamplarında dinden çıkanların ve özgür düşünenlerin başına gelenleri konu alan Non-believers: Freethinkers on the Run ile devam ettirilmiştir.[2]
Özet
Hollanda Humanizm Derneği başkanı Boris van der Ham değişik ülkelerden eski Müslümanlarla buluşup hikâyelerini dinliyor ve durumları hakkında neler yapılabileceğini mütala ediyor.[3] İlk olarak İstanbul merkezli Ateizm Derneğini ziyaret ediyor. Söz konusu dernek tehdit ve taciz edilen, ayrımcılığa maruz kalan Türkiye'deki ateistlerin çıkarlarını koruyor.[4][5] İstanbul'daki bazı aktivistler dinin özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP hükûmeti zamanında sömürülerek ekonomik bir güç aracı olarak kullanıldığına dikkat çekiyorlar.
Sonraki bölümde Van der Ham 2014 yılında Londra'da,[6] Council of Ex-Muslims of Britain ve Maryam Namazie tarafından düzenlenen bir konferansa katıldı. Bu konferansta laik düşünürler, film yapımcıları ve uzmanlar inanmayan bireylerin yaşadığı zorluklara olan farkındalığın arttırılmasının yöntemlerini görüştüler. Avrupalı ve batılı hümanistlere bu kişilere karşı daha fazla destek ve kenetlenme çağrısı yapıldı. Sudanlı eski Müslüman Nahla Mahmoud İngiliz şeriat mahkemelerini eleştirmesinden sonra İslamcı nefret kampanyaları tarafından hedef alınmıştı.[7] Kendisi konuşmasında batı dünyasındaki gerici sol akımların,islamın herhangi bir eleştirisini 'Islamafobi' olarak nitelendirmesini ve çok kültürlülük adı altında islami toleranssızlığı görmezden gelmelerini eleştirdi.[6] Bir tehlike ise solun bu konuda bir şey söylemekten korkması durumunda konunun radikal sağ kesimlerce istismara açık hale getirileceği ve kullanılacağı.[6]Richard Dawkins bu konuda şunu ekliyor: Liberaller İslam'ı eleştirdiklerinde ırkçı olarak nitelendirilmekten korktukları için konuşamıyorlar. Halbuki İslam bir ırk değildir. Tersine de liberallerin kadın hakları ve ifade özgürlüklerini savunma mecburiyetleri vardır.[8]
Van der Ham İskoçya'da bulunan eski Müslümanlarla görüşmek üzere Glasgow'a gitti.[1] Bu kişiler kendi aile üyelerince tehdit ediliyor, ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Buna rağmen ülkelerine dönemiyorlar. Çünkü ülkelerinde dinden çıkanların cezası ölüm.[note 1]Charlie Hebdo olaylarını Theodor Holman ile değerlendirdiler. Hollandalı hümanist ve özgür düşünürlerle beraber meclise yürüdüler. Burada fikir hürriyeti taleplerini ilettiler. Burada ateist olan vatandaşlarına baskı uygulayan bazı devletlerin büyükelçilerine 2015 yılı fikir özgürlüğü raporunun kopyalarını sundular. Bunlardan birisi de Irak büyükelçisi idi. Rapor ayrıca Hollanda Temsilciler Meclisi adına dışişleri temsilcisi tarafından da teslim alındı.[10] Elizabeth O'Casey, Birleşmiş Milletlerin IHEU temsilcisi, kendisi bize çoğunluğu Müslüman olan ülkelerin yönetimlerinin kendi vatandaşlarına baskı uygulamak için “Islama hakaret” suçlamasını nasıl kullandığını açıkladı. Ve son olarak Van der Ham Birleşmiş Milletler Insan Hakları Konseyinde fikir hürriyetinin dini toleranssızlıktan korunması talebini dile getirdi.
Kast
Paul Cliteur (Hollanda Hümanizm Derneği eski başkanı.)
Onur Roman, Mehmet Emin Üçbağla, Kaan Hatunoğlu, Tolga İnci ve bazıları Ateizm Derneği üyeleri (Türkiye'deki)
Dipnotlar
^2009 yılında, Parlamento üyesi olarak görev yaptığı sırada, Van der Ham, 2014'te sonuçlanan küfür yasasına karşı Hollanda kanununu kaldırmaya girişmiştir.[9]