Aktör-ağ-teorisi, (İngilizce Actor-network-theory ya da kısaca ANT), 1980'lerden itibaren bilim ve teknoloji çalışmaları alanında gelişen ve buradan sosyolojinin diğer alanlarına ve komşu disiplinlere kendini kabul ettirmeyi başaran bir sosyal bilim ekolüdür. Nesneleri de sosyal yapının birer parçası olarak kabul eden bir sosyal araştırma yöntemidir.[1][2]
İnsandan başka, nesne ve makinelerin de sosyal yapının birer parçası olduğunu ortaya koyması ile ön plana çıkmıştır ve daha önceki teorilere eleştirel bir bakış açısı getirir. Bilim ve teknoloji araştırmaları alanında yapılan çalışmalar sırasında gün yüzüne çıkmış ve bu alanda yoğun olarak kullanılmıştır. Kuramın çıkışında önemli rolü olan Michel Callon ve Bruno Latour, bilim ve teknoloji araştırmaları alanında çalışan araştırmacılardır. Ayrıca sosyoloji alanında çalışan John Law'ın da önemli katkıları olmuştur. Maddeler arası bir ilişkinin yanında semiyotik (kavramlar arası) bir ilişki de tanımlanmaktadır. Doğruları ve yanlışları tanımlayan temelci yaklaşımların aksine sosyal yapıyı inşa eden varlıkların birleşimi ve iletişimi gibi ilişkiler üzerinde durmaktadır. Bu yapısı itibarıyla diğer bilim ve teknoloji araştırmaları ve sosyal ağ teorilerinden ayrılmaktadır.
Teorinin çıkışı
Aktör Ağ Teorisi (Fail Ağ Kuramı) ilk olarak Michel Callon tarafından École nationale supérieure des mines de Paris'e bağlı olan Sosyal İnovasyon Merkezi'nde (Centre de Sociologie de l'Innovation) geliştirilmiştir. 1984 yılındaki kitabında John Law ve Peter Lodge bu kuramın ilk örneklerinden biri olarak, failler ile ağlar arasındaki ilişkiler yoluyla bilginin yapısını ve büyümesini anlatan Science for Social Scientists isimli bir çalışma ortaya koymuşlardır. Çalışma aynı zamanda bilim ve teknoloji araştırmaları açısından yenilik süreci ve bilgi üretimi kavramlarının anlaşılması için önemli bir adım oluşturmaktadır. 1990'dan itibaren BTT çalışmalarında Aktör Ağ Teorisinin önemi giderek artmıştır. Çoğu araştırmacı tarafından organizasyon analizleri, enformasyon, sağlık çalışmaları, coğrafya, sosyoloji, antropoloji ve ekonomi alanlarında kullanılmıştır. 2008 yılı itibarıyla Aktör Ağ Teorisi oldukça geniş ve kapsamlı bir kullanım alanına sahip olup, maddesel-semiyotik çalışamaların gerektirdiği çoğu heterojen ortama uygulanabilmektedir.
Maddesel-semiyotik yöntem
Aktör Ağ Teorisi her ne kadar isminde teori kelimesi barındırsa da, analizlerinde neden ve nasıl sorularına cevap aramaz. Bir method veya bir el kitabı değil herhangi bir şeyin teorisidir.[3] Modellemiş olduğu ağ üzerindeki ilişkilere yoğunlaşır. Latour'un da belirttiği gibi[4] Açıklamalar tanımdan çıkarılmaz, tanımlar, geliştirilen şeylerin bizzatihi kendileridir.
Güncel çalışmalarda, maddesel-semiyotik diğer yaklaşımlarla Aktör Ağ Teorisinin karşılaştırıldığı görülebilir. Örneğin etnometodoloji (günlük yaşantılardan çıkarak insanların sosyal yapıları nasıl algıladığını çalışan sosyoloji alanı) alanında, günlük eylemlerin, alışkanlık ve tekrar eden davranışların nasıl kendilerini yeniledikleri ve sürdürdüklerini açıklamak için oldukça başarılı modeller öne sürebilmektedir. Latour tarafından karşı çıkılmasına rağmen,[5] Sembolik-etkileşimci yaklaşım ile de karşılaştırmalar yapan çalışmalar da bulunmaktadır.[6]
Aktör Ağ Teorisi her ne kadar bilim teknoloji ve toplum çalışmaları ve bilim sosylojisi alanlarında kullanılan bir teori olsa da, sosyoloji alanında da oldukça önemli etkileri olmuştur. Yapısı itibarıyla deneysel özellikte olup sosyal araştırmalara ışık tututan bir araçtır, kimlik ve kişisellik üzerine kurulu, taşıma sistemleri ve duygu ve bağımlılık konularında kullanılmıştır.[7] Ayrıca politik ve tarihsel sosyoloji alanlarında da kullanılmaktadır.[8]
Aktör ağı
Aktör-ağı, kuramın üzerine kurulu olduğu çekirdek kavramdır. Bu terimdeki ağ kavramı özellikle çok fazla çağrışım yaptığı için Latour tarafından problemli olarak görülmektedir.[3][4][9]
Bu çekincelerine rağmen Latour[9] yine de ağ kelimesinin en uygun kelime olduğunu şu şekilde ifade eder: "A priori bir düzen ilişkisi yok; toplumun altı ve üstünden bahseden aksiyolojik mit ile bağlantılı değil; herhangi bir konumun makro- veya mikro- olduğuna dair hiçbir varsayımda bulunmuyor ve 'a' veya 'b' öğelerinden hangisinin araştırılacağına göre kullanılacak araştırma araçlarında bir değişiklik yapmıyor." Bu anlamıyla ağ kelimesinin kullanımı Deleuze ve Guattari'nin köksap terimine benzer, hatta Latour şaka yoluyla, eğer kulağa daha iyi gelseydi kuramın isminin "Aktör-rhizome ontolojisi" ("Fail-köksap varlıkbilimi") olarak değiştirilmesine razı olacağını söylemiştir. Bu, Latour'un teori teriminden hoşnut olmadığına da işaret eder.
Aktör Ağ Teorisi maddesel-semiyotik ağların nasıl bir araya gelerek bir bütün halinde çalıştıklarını açıklamaya çalışır. Diğer bir deyişle bir aktör topluluğu maddesel ve semiyotik düzeyde anlamlı bir varlık ortaya koymak için bir araya gelmektedir. Hatta farklı bir bakış açısı ile, bu aktör topluluğu farklı öğeleri bir ağ içerisinde bir araya getiren ve birbirine yapışık bir bütün olarak davranmasını sağlayan açık stratejiler içermektedir. Ağlar, var olan durumunu korumak ve yeni durumlara geçmek için sürekli yapma ve yeniden yapma hallerini gösterir.[3]
Bunun daha açık anlamı, ağların süreki olarak varlığı korumak için bir uğraş içerisinde olması gerektiği, aksi halde ağın çözüleceğidir. Burada yapılan bir kabul ise, ilişkiler ağının özsel olarak tutarlı (yapışık) olması gerekmediğidir, aslında ağın içerisinde çatışmalar olabilmektedir. Sosyal ilişkiler, bu kabulde, sürekli olarak tekrarlanan sonlu süreçler olarak görülmektedir.
Kuram için en önemli terimlerden birisi de actant kavramıdır. İngilizceden doğrudan çevrildiğinde, İngilizcedeki eylem, faaliyet anlamına gelen act kelimesinden türetilmiş ve hareket eden/eylemde olan/faaliyette bulunan anlamı taşımakla birlikte kuram bağlamında insan dışı öğeleri ifade etmektedir. Fail kelimesinin yanı sıra, bu kelimeyi Türkçede farklı anlamlara gelmekle birlikte en iyi karşılayan kelimelerden birisi de eylemci kelimesidir. Eylemcilerin ne olduklarının hiçbir önemi yoktur. Örneğin hayvan, cansız varlıklar veya teknolojilerin her birisi birer eylemci olabilir. Buradaki kritik nokta ağ içerisinde bir eylemi olan ve varlık gösterebilen öğe olmasıdır.
Mantıksal olarak aktörler ele alındığında, bir aktör daha küçük aktörlerin toplamı olarak da görülebilir. Örneğin bir arabanın kendisini meydana getiren motor, kaporta, silecek gibi alt aktörlerden oluşması gibi her aktör de farklı alt aktörlerin birleşimi olarak düşünülebilir. Burada Aktör Ağ Teorisinin kazandırdığı bir bakış açısı da aktörler arası soyutlama özelliğidir. Yani, örneğin bir sürücü araba kullanırken, kullandığı arabanın alt bileşenlerinin çoğundan habersizdir. Aktör Ağ Teorisi ise sürücü ile araba arasındaki iletişimi modellerken basit iki öğe arasındaki bir ilişkiden bahsetmekte ancak bu öğelerin alt öğelerine inmemekte ve çok sayıdaki alt sistemi sadece bir araba öğesi olarak sistemde temsil edebilmektedir.
Bir aktör ağı kırıldığı zaman detaylılık (punctualisation) etkisi denilen bir etkiden bahsedilebilir. Bu etki sistemin diğer öğeleri ile olan soyutlama etkisinin kırılması olarak da görülebilir. Örneğin bir arabanın motorunun bozulması durumunda, arabayı kullanan ve arabayı kendisini taşıyan bir araç olarak gören sürücünün, aslında arabanın alt öğeleri olan karmaşık bir sistem olduğunun farkına varmasını sağlar. Bu anlamda soyutlama yaklaşımı nesne yönelimli programlama'da kullanılan soyutlama ile çok yakındır.
Latour Pandora'nın Ümidi kitabında, ağdaki bu özellikten bahsetmektedir. Buna göre pandoranın kutusu açıldığında bütün öğelerinin açılması ve bütün kara kutu özelliği taşıyan ve soyutlanmış öğeler için bu açılmanın diğer öğeler tarafından fark edilmesi veya etkilenmesi olarak görülmelidir.
İnsan ve diğer aktörler
Aktör Ağ Teorisi, insan ve insan olmayan üyelere eşit yaklaşır, ağ içerisindeki bütün varlıkları aynı düzeyde ifade eder. Bu özelliğine genelleştirilmiş simetrisi (generalized symmetry) ismi verilmektedir. Bu kavramı, her varlığın ağ içerisindeki taşıdığı ilişkiye göre değerlendirilmesi gerektiği şeklinde yorumlamak yerinde olacaktır, yani herhangi bir öğe için kendi özüne göre bir tanım yapmak ve ön kabullerde bulunmak yerine, ağ içerisindeki ilişkide olduğu varlıklar ve bu varlıklarla olan ilişkilerinin üzerinde durmak şeklinde anlaşılabilir.
Aracılar ve arabulucular
Aracılar (intermediaries) ve arabulucular (mediators) teorinin anlaşılması ve uygulanabilmesi için oldukça önemli bir role sahip terimlerdir. Aracılar, genelde ilişkilere etkisi olmayan ama ilişkinin ortamda yayılmasına yardım eden dolayısıyla çoğu zaman göz ardı edilebilen varlıklardır. Arabulucular ise yine farklı varlıkların iletişimine / etkileşimine aracılık eden ancak bu aracılık sırasında iletişim ve etkileşime etki eden, değiştiren, yükselten veya azaltan varlıklardır. Bu açıdan arabulucuların incelenmeye değer olduğu, sosyoloji çalışmalarının çok sayıda aracıya yoğunlaştığı ve bunun gereksiz olduğu söylenebilir.
Örneğin bir sosyolog, zengin ve yüksek toplum kesimleri için ipek ve fakir ve düşük toplum kesimleri için naylonu bir aracı olarak ele alabilir. Bu şekilde ele alınan bir modellemede, gerçekteki ipek-naylon ilişkisinin hiçbir anlamı yoktur. Hatta bu sınıf farkını ifade eden çok sayıda farklı örnekler de bulunabilir. Örneğin ipek/naylon eşleştirmesi yerine uçak/otobüs kullanımı gibi bir eşleştirme de kullanılabilir. Yani ipek/naylon eşleştirmesi bu farkı anlatmak için gerekli ve vaz geçilmez bir özellik sergilememektedir ve göz ardı edilebilir. Ancak birer arabulucu olarak ele alındıklarında ve ipek ve naylon üretimi, sanayide kullanımı, pazarlanması gibi bu kavramların kendi ortamlarına inilen bir çalışmada bu varlıkların birer anlamı olmakta, kullanıcılarının düşünce yapısını anlatmak için kullanılması anlamlı hale gelmektedir.
Eleştiriler
Langdon Winner gibi kurama eleştirel bakanların yaptıkları en yaygın eleştirilerden birisi, ağdaki kapasiteleri bakımından insanları hayvanlardan veya diğer eşyalardan ayırmamanın, insan olmayana hayvanlara ve eşyalara amaçlılık atfetmek anlamına geldiği iddiasıdır.[10] Aktör Ağ Teorisi alanında çalışanlar tarafından ise buna aşağıdaki cevaplarla karşılık verilmektedir:
- İnsan olmayan varlıklara, amaçlılık vb. özellikler atfetmemektedirler.
- Kullandıkları öznelik (İng. agency) kavramı, amaçlılığı varsaymamaktadır.
- Özneliği (İng. agency), insan "öznelerde" veya insan olmayan "nesnelerde" değil, insan ve insan olmayanlar arasındaki heterojen bağlantılarda konumlandırmaktadırlar.
Aktör Ağ Teorisini, ahlak kaygısı gütmeyen bir çalışma olduğu iddiası ile eleştirenler olmuştur. Wiebe Bijker bu eleştirileri Aktör Ağ Teorisinin bir gereklilik olmadığı şeklinde yanıtlar. Ahlaki ve politik konumlamalar mümkündür ama öncelikle birisinin toplumdaki öğeler arasında bir ağ tanımlaması gerekir. Bu toplumsal konumlamalar daha sonra Shapiro tarafından da ekoloji tarihi açısından çalışılmıştır.[11]
Kaynakça
- ^ Şadi Evren Şeker. "Aktör Ağ Teorisi (Actor Network Theory)". MISSozluk. 16 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2014.
- ^ Arslan, O. "Actor-Network Theory (ANT): Fail-ağ teorisi (FAT)". iris: Kitle Kaynaklı Türkçe STS Ansiklopedisi. 24 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2021.
- ^ a b c Latour, B., 2005. Reassembling the Social: An Introduction to Actor-Network-Theory. Oxford: Oxford UP.
- ^ a b Latour, B. (1999). Technology Is Society Made Durable. In Law, J., ed., Sociology of Monsters.
- ^ Blok, A, & Elgaard Jensen, T. (2011). Bruno Latour: Hybrid thoughts in a hybrid world. Suffolk: Routledge.
- ^ Fernback, J., 2007. “Beyond the Diluted Community Concept: A Symbolic Interactionist Perspective on Online Social Relations.” New Media & Society, 9(1), pp.49-69.
- ^ Örneğin bu çalışmalara bakılabilir: Gomart, Emilie, and Hennion, Antoin (1999) “A Sociology of Attachment: Music Amateurs, Drug Users.” In: J. Law and J. Hassard (eds.) Actor Network Theory and After.
Oxford: Blackwell, 220–247; Valderrama Pineda, Andres, and Jorgensen, Ulrik (2008) “Urban Transport Systems in Bogota and Copenhagen: An Approach from STS.” Built Environment 34(2),200–217.
- ^ Örn. Carroll, Patrick (2012) “Water and Technoscientific State Formation in California.”
Social Studies of Science 42(2), 313–321; Shamir, Ronen (2013) Current Flow: The Electrification of Palestine. Stanford: Stanford University Press
- ^ a b Latour, B. "On Actor Network Theory: A Few Clarifications”
- ^ Winner, L. (1993). Upon Opening the Black Box and Finding It Empty : Social Constructivism and the Philosophy of Technology Science, Technology, & Human Values (Vol. 18, pp. 362-378).
- ^ Shapiro, S. (1997). Caught in a web: The implications of ecology for radical symmetry in STS. Social Epistemology, 11(1), 97-110. doi: 10.1080/02691729708578832
|
---|
Ana dallar | |
---|
Disiplinler arası | |
---|