Ağaçlandırma, yangın, zararlı biyolojik etkiler, kuraklık gibi doğal veya yanlış uygulamalar sebebiyle insan eliyle bozulan doğal orman alanlarında gerçekleştirilen suni ormancılık faaliyetidir.[1]
Amaç
Ağaçlandırma ya daha önce ormanlık olan alanların yeniden ağaçlandırılması, canlandırılması ya da daha önce ormanlık olmayan geniş düzlüklerde, arazilerde sıfırdan ağaçlandırma çalışmaları şeklinde gerçekleştirilir.
Ağaçlandırma faaliyeti esasen ekosistemde önemli işlevleri olan, havadaki oksijen-karbon dioksit gibi gazların dönüşümünde birinci dereceden etkin doğal bitki örtüsü ve ormanların yok oluşlarıyla veya alanlarının gittikçe azalmasıyla ön plana çıkan bir yaklaşımdır. Mevcut doğal, bitki ve hayvan türlerinin çeşitliliğiyle özgün bir habitat sunan doğal ormanların korunmasının yanı sıra ağaçlandırma çalışmaları küresel iklim değişiklikleri gibi küresel bazı felaketlerin etkilerinin azaltılması ve kâğıt, mobilya gibi sanayi ürünlerinin kullanımında doğal ormanlık alanları yerine kullanılması açısından uygulanan önleme çalışmaları arasında yer almaktadır. Ancak ağaçlandırma bölgelerinin oluşumu binlerce yıl süren doğal orman alanlarının sahip olduğu bitey ve direy çeşitliliğine sahip olmadığı da unutulmamalıdır.[kaynak belirtilmeli]
Teknikleri
Ağaçlandırma çalışmaları genel olarak açılan çukurlara tohum veya fidan dikilerek yapılmaktadır. Ağaçlandırma çalışmalarında genellikle hızla büyüyebilen çam, sedir gibi ağaçlar tercih edilmektedir.[kaynak belirtilmeli] Ağaç seçiminde, ağaçlandırılacak alanın iklim, yağış ve sulama imkânları göz önünde bulundurulur. Sulama imkânı bulunmayan ve az yağış alan alanlarda susuzluğa dayanabilen ve yörenin iklimine dayanıklı orman ağaçları (iğde, alıç, kuşburnu vb.) seçilir. Kendiliğinden hızla çoğalan bu tür ağaçlar, bulunduğu bölgede birçok hayvan türünün de barınmasına olanak verir. Bu hayvanlar sürekli tohum taşıyarak ormanın büyümesine yardımcı olurlar. Bazı ağaç türlerinin çoğalması için bölgeye sincap gibi tohum taşıyan ve saklayan hayvanlar getirip yerleştirmek de bir ağaçlandırma tekniğidir.
1937'de yaptığı ilk orman kurallarından beri resmi "orman" tanımı değişiyordu.[7] 2019 ( () itibarıyla) Orman Genel Müdürlüğü'ne göre Türkiye'deki ormanlar 23 milyon hektarlık bir alanı kaplamaktadır;[8] 1990'dan beri ormanların toplam alanı 1 milyon hektar artmış ancak orman verimliliği yarı oranında düşüktür.[9] Bakanlığın açıklamasına karşın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün "orman" tanımına[10] göre Türkiye'de yaklaşık 12 milyon hektarlık (yüzölçümünün yaklaşık %15'i) orman bulunmaktadır.[11]
Türkiye'nin ağaçlandırma için önemli bir potansiyeli vardır[12] ve bazı uzmanlara göre 50 milyon hektarlık alan ağaçlandırılabilir. Türkiye’nin sera gazı emisyonlarının önemli bir bölümü ağaçlandırma çalışmaları ile nötrlenebilir. Biyoçeşitliliği korumak için daha sürdürülebilir ormancılık uygulamaları önerilmektedir.[2]
^Willcox, G. H. (1974). "A History of Deforestation as Indicated by Charcoal Analysis of Four Sites in Eastern Anatolia". Anatolian Studies. Cilt 24. ss. 117-133. JSTOR3642603.