Bu maddenin veya maddenin bir bölümünün gelişebilmesi için alakalı konuda uzman kişilere gereksinim duyulmaktadır. Ayrıntılar için lütfen tartışma sayfasını inceleyin veya yeni bir tartışma başlatın. Konu hakkında uzman birini bulmaya yardımcı olarak ya da maddeye gerekli bilgileri ekleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. (Nisan 2022)
İlbeyli yöresi (ya da yöredeki diğer adlarıyla Elbeyli, Elbeğli), Sivas il merkezi ile Şarkışla ilçesi arasında kalan kendine özgü kültürel bir bütünlüğe sahip olan bir bölgedir.[1] Halk inanışları açısından oldukça zengin bir birikime sahiptir.[2] Bölgedeki köylerin önemli bir kısmı coğrafi konum olarak Şarkışla'ya daha yakın olsa da idari olarak Sivas merkeze bağlıdırlar.
İlbeyli Yöresi kavramı Sivas'ta yaygın olarak bilinen bir bölgeyi tanımlamaktadır. Her ne kadar bölge halkının kökeni eski İlbeyli aşiretine dayansa da, kastedilen bu toplulukların Türkiye'deki yayılım alanı değildir. Belirgin coğrafi unsurlarla konumu kesinleşmiş bir alanı ifade etmektedir.[not 1]
Sınırları
İlbeyli kökenli toplulukların yaşadığı alan Sivas ili içerisinde oldukça belirgindir. Sivas-Şarkışla karayolu üzerinde Koyuncu yokuşu belirgin bir coğrafi sınır olarak yöreyi aslında Sivas merkez ilçeden ayırır. Sivas ile Şarkışla arasında İlbeyli alanı içerisinde 42 köy mevcuttur.[3] İlbeyli yöresi halk arasında bilinen bir ifadeyle “Üst başı Kavlak, alt başı Yanalak” şeklinde açıklanan Sivas’ın güney batısındaki alanda iskân edilmiş ahaliden oluşmaktadır. Ayrıca bunlardan başka yöreye yakın konumda Yıldızeli ilçesine bağlı iki köy daha vardır.
Oğuzların Alkaevli (Alkarevli, Alkırevli) boyundan Sivas, Kilis, Maraş ve Suriye (Halep) yörelerinde yaşayan yerleşik Türkmenlerdir[4] Yaklaşık beş asırlık konar göçer hayatından sonra 18. asırda yerleşik düzene geçmişlerdir.
Tarihçe
İlbeylilerin Sivas yakınlarında meskun oldukları bölgede aynı isimle kaza teşkilatı oluşturulmuş; İlbeyli kazası bu statüsünü iki asra yakın korumuştur. Osmanlı'nın son döneminde nahiye hâline getirilmiştir. Nahiye merkezi Kayadibi köyüdür. İlbeyli, daha sonra bu konumunu da kaybetmiştir.[5] Kayadibi ile birlikte Çallı, Hanlı ve Aylı köyleri de bir dönem nahiye olmuşsa da sonradan bu nitelikleri kaldırılmıştır.
Kültür
Aşıklık geleneği yakın zamanlara kadar varlığını sürdürmüş olup yetkin halk şiiri örneklerine rastlanır. Hitabi, İsmeti, Noksani, Perişani yöreden çıkmış en önemli halk ozanlarıdır.
Derlenmiş olan özgün nitelikte çok sayıda efsane ve masal bulunmaktadır.[6][7]
Hızır inanışına yörede yaygın olarak rastlanır ve pek çok masalsı söylenti anlatılır. Örneğin bir söylenceye göre, koyun sürüleri olan cimri bir adam kırktığı yünleri bir yere yığmış. Hızır Peygamber dilenci kılığında yaklaşmış. Dilenciyi gören zengin adam para istemesin diye yün yığının içine saklanmış. Dilenci kılığındaki Hızır bunun üzerine yaklaşarak korkutucu bir sesle adama kalkmasını söyleyince yün yığınından dışarı çıkmış. Ama çıktığında ayı suretine bürünmüş olduğu görülmüş.[8]